bugün
yenile
    1. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "zindancının yeterli olduğu yerde cellada gerek yoktur" edit:bir kitap
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yazarın kendi ömründe şahit olduğu birçok idamın etkisiyle kaleme aldığı, adından da belli olduğu üzere idama mahkum edilen genç bir adamın son günlerini anlatan bir eser. fazlasıyla akıcı ayrıca çok da yalın bir dile sahip olmakla birlikte fazla sarsıcı bulmadığımı söylemek zorundayım. ama şöyle ki karakterimiz çürüyen adalet anlayışını, onu yaşatabilecekken ölüme mahkum eden toplumu bütün gerçekliğiyle gözler önüne seriyor. aslında bir noktada herkesin ölüme mahkum varlıklar olduğunu dile getirmesiyle bakış açımı bambaşka noktalara getirip şekillendiriyor. bunu sevdim mesela. karakterle birlikte siz de bekleyiş içine giriyor ve kederleniyorsunuz. kim bilir belki de bambaşka bir sondur sizi bekleyen.. onun dışında kitabı çok fazla sevdiğimi söyleyemem fakat elinize geçerse de neden olmasın.. bir sefiller değil elbette.
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türkçesi; bir idam mahkumunun son günü. victor hugo'nun 1829 yılında henüz 26 yaşındayken, idam cezasının hem trajik, hem de saçma yanını göstermek amacıyla yazdığı kitabıdır. kitapta, özgürlük ve yaşamın önemine vurgu yapılmıştır. ayrıca; birinci tekil kişi (bkz: ben) ile yazılan romanların ilk örneğidir. kitapta idam mahkûmu olan baş karakter, kendisine ironik bir gözle, bir başkası olarak bakıyor. muhakkak okunması gereken klasikler arasındadır.
    4. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- "i̇nsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkumdurlar." --- spoiler ---
    5. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- içinde bulunduğum bu umutsuz konumda, bazı anlar oluyor ki insan bir saç teliyle bir zinciri kırabileceğine inanıyor. --- spoiler ---
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      victor hugo'nun romanıymış. artık bunları ezberlemek değil okumak istiyorum
    7. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      victor hugo'nun bir kitabı. hugo bu kitabında idam edilen bir mahkum ile empati kurmaya çalışır ve onun psikolojisini çok güzel bir şekilde yansıtır. idamı kabul edilemez görür ve eleştirir. muazzam bir eserdir. ve yargıç yargılamıyor. ve cellat yargılanmıyor! ve hiçbir mahkeme, tanrının bir kulunun kutsal varlığı üzerinde, bütün yasaların bu korkunç yok etme eylemini sorgulamamaktadır! puan: 9/10
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      victor hugo'nun muhteşem kitabı. victor hugo bu kitabı, 1829 yılında ve daha 26 yaşındayken yazmıştır. kitap, birinci tekil ağızla yazılan ilk roman olmasının yanında, bu kadar ince olmasına rağmen içerik yönünden bu kadar dolu olan nadir eserlerdendir. kişisel tavsiyem, ilk başta önsöz okunup sonra kitaba başlanmalı. ki yanlış anımsamıyorsam (şu an kalkıp bakmaya üşeniyorum) önsöz kitabın sonunda. yani bir çeşit, sonsöz olmuş. yine de dediğşm gibi, ilk başta önsöz-sonsöz okunmalı. böyle yapıldığı taktirde kitap bambaşka bir boyuta ulaşıyor. kitaptaki ana karakterin hangi suçtan idama mahkum edildiğini hiçbir şekilde bilememek, okura müthiş bir akıcılık kazandırıyor. ki büyük bir ihtimal victor hugo bunu bilerek yapmış. zira suçun ne olduğu belli olursa, her okur kendi açısından farklı yönlere çekebilirdi. ancak suçun ne olduğunun bilinmeyip sadece suçlunun ölüme adım adım gidişinin işlenmesi, hem idam cezası konusunda hem de insan onuru bağlamında okuyucuyu düşüncelere sevk ediyor. bazen düşünüyorum, türkiye modern bir ülke olabilir mi diye. maalesef asla olamayacak gibi. çünkü (bu kitaptan hareketle) başka ülkelerin iki asır önce eriştikleri entelektüel seviyenin daha binde biri bile yok bizde. zira şöyle bir eser bizde yazılsa ve idam cezasını sorgulatsa, yazan kişi vatan haini ya da terörist damgası yer, yayınevi kapatılır, okurları ise hapse tıkılır. muhteşem bir kitaptır. okuyun. okutun. önce önsözü-sonsözü okuyarak başlayın ama.